Kartalkaya Grand Kartal Otel'de çıkan yangında ailesinden 8 ferdini kaybeden acılı baba ve dede Avukat Yüksel Gültekin, 167 gündür yaşadıkları acıyı ve adalet arayışlarını anlattı. "Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah, bir öğleden sonra. Bu psikolojiyi anlamak mümkün değil," diyen Gültekin, torunları için aldığı balon makinesiyle her gün 3'er balon takarak onlara "canlılık" verdiğini söyledi.
İhlas Haber Ajansının Haberine göre Grand Kartal Otel'de meydana gelen ve 70 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasında, oğulları Bilal (38) ve Enes Gültekin (32), kızı Rümeysa Gültekin (35), gelini Sena Gültekin (38) ve torunları Sümeyye (11), Yusuf Sinaneddin (8), Muhammed Selim (5) ve Bekir Sadık'ı (2.5) kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, duruşmanın yapıldığı okul önünde basın açıklaması yaptı.
"Bu Acı Olayı Gündemde Tutan Herkese Şükranlarımı Arz Ediyorum"
Acısının dinmediğini belirten Gültekin, "Bugün 167. gün. Bu kazada şehit olduğuna inanıyoruz yavrularımızın. Benim evlatlarım çok kıymetliydi, en az benim evlatlarım kadar diğer bu olayda şehit düşen 70 evladın ailesinin de aynı şekilde, benimle aynı duygular içinde olduğunu tahmin ediyorum. Bu 167 gündür biz herhangi bir şekilde yiyemiyoruz, içmiyoruz, uyumuyoruz. Gündüzler gecelere, geceler gündüzlere karıştı. Tabii ki evlatlarımızı geri getirmemiz mümkün değil," dedi.
"Belki Bir Mal Zararıyla Kurtulabilecek Bir Olay Tarihi Bir Facia Döndü"
Yangının ihmaller zinciri sonucunda faciaya dönüştüğünü vurgulayan Gültekin, "Otel sahiplerinin aileleri 13. kattaydı, benim evladım Rümeysa, Bilal ve Enes 6'ncı kattaydı. Netice itibariyle garajdaki iki arabayı örtbas etme derdine düşmeselerdi, şu an burada netice itibariyle belki bir mal zararıyla kurtulabilecek bir olay maalesef tarihi bir faciaya döndü. 61 yaşındayım, eşimde öyle. Bütün ailemi kaybettim. Yaşadığımız süre boyunca bizim artık hayatta tek gayemiz var. Bu olaya sebep olan, irili ufaklı yani resepsiyonistinden tutun da aşçısından, otel sahibinden, müdürüne kadar kim varsa cezalandırılması," şeklinde konuştu.
Savcılığın titiz soruşturmasına teşekkür eden Gültekin, Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de olaydaki sorumluluklarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. "Bilirkişi incelemesinde, Turizm Bakanlığı'nın yetkililerinin birinci derece sorumlu olduğu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de birinci derece sorumlu olduğunu tespit etti. Bu otelin, böylesi bir turizm tesisinin 3 yıldan beri İl Sağlık Güvenliği uzmanı yok. Ondan önce de yalnızca 10 dakika İl Sağlık Güvenliği uzmanı çalıştırmışlar," diyerek ihmallere dikkat çekti. Gültekin, 2005 ve 2008 yıllarında düzenlenen raporlarda yangınla ilgili ciddi eksiklikler tespit edilmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadığını da ekledi.
"Bunun Üstünü Bugün Örtebilirsiniz, Yarın Örtebilirsiniz Ama Ertesi Gün Örtemezsiniz"
Yüksel Gültekin, "Bunun üstünü bugün örtebilirsiniz, yarın örtebilirsiniz ama ertesi gün örtemezsiniz. Yaşadığımız süre boyunca mevcut Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ilgili yetkililerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilgili yetkililerin aynı burada içeride olduğu gibi yargılanması için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın," ifadelerini kullandı.
Bu süreçte kendilerine destek olan Cumhurbaşkanı ve eşine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e, bakanlara, milletvekillerine, yargı ve idare bürokratlarına, Bolu halkına ve tüm Türkiye halkına teşekkürlerini iletti. Özellikle Bolu Valisi, İl Sağlık Müdürü, Müftüsü ve Belediye Başkanı Tanju Özcan'a ilgileri için minnettar olduğunu belirtti.
"Bu Olayı Unutmayın, Unutturmayın"
Adalete güvendiğini vurgulayan Gültekin, davanın siyasallaşmasını istemediğini ve suçluların yargı önüne çıkarılması için mücadele edeceğini dile getirdi. "Sizden ricam şu; bu olayı unutmayın, unutturmayın," diyerek kamuoyundan destek istedi.
Hayatını kaybeden yakınlarının adını yaşatmak amacıyla bir vakıf kurduklarını da belirten Gültekin, "Bu güzel evlatlarımın adını yaşatacak hayır müesseseleri kuracağız. Bu hususta bir vakıfı da kurduk. Bugün yarın hayata geçecek. İnşallah evlatlarımızın hayır kapıları kapanmayacak eserler kazandıracağız," dedi.
"Ben Mezara İki Kere Gidiyorum"
Yaşadığı derin acıyı anlatırken gözleri dolan Yüksel Gültekin, "Takdir edersiniz ki, sayarken bile insanın yorulduğu 8 tane evladı 167 gündür... Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah gidiyorum, bir öğleden sonra gidiyorum. Bu psikolojiyi anlamak mümkün değil. Ben 4 torunuma her gün bilenler bilirler. Her gün 3'er tane balon takıyorum. Balon makinesi aldım. Balonlar havada uçtuğu zaman onlar canlı gibi geliyor," sözleriyle yürekleri dağladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: