Bir Şehir Nasıl Küçük Kalır? Su Kesintisi ve Afet Hakkında

Yayınlanma: 17.12.2025 11:19 Güncelleme: 17.12.2025 12:15

Doktor Süleyman Emre Özyürek yazdı... "Bir Şehir Nasıl Küçük Kalır? Su Kesintisi ve Afet Hakkında"

Iğdırımızda — şehri sahiplenmeyen yetkililerin aksine hâlâ böyle söylüyorum — dört gündür su kesintisi yaşanıyor. Son süreçte ısınma kesintilerinin de başlamasıyla birlikte artık bir afet sürecinde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Görünen o ki; elinde imkân olanların hiçbir şey yapmadığı, imkânı olmayanların ise kendi kendini parçaladığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Benim de elimden gelen bu köşe yazısını yazmak olduğu için kalemi elime aldım. Buradaki ilk yazımı “Oralı olmak ya da oralı olamamak” başlığıyla kaleme almıştım. Iğdır’a ilk geldiğimde fark ettiğim temel mesele buydu çünkü: Hiç kimse oralı değil. Son yaşananlar bu gerçeği tekrar yüzüme çarptı. Kimse bir şeyleri düzeltmeye çalışmıyor. Herkes küçük şehir refleksiyle suçu birbirine atıyor. Sormak istiyorum: A siyasisi, D siyasisi, M siyasisi, C siyasisi, X başkanı, Y müdürü, Z yetkilisi… Hangisi somut bir hamle yaptı? Birbirlerine taş atmaktan başka…. Bu yaşananlar hafife alınacak şeyler değil. Ülkenin sınırında, koca bir şehir hijyensizlik ve salgın hastalık tehdidi altındayken yetkililer “bu durum iki ay sürecek” diyebiliyor. Bu bir milli güvenlik sorunu değil midir? Ne zaman afet bölgesi ilan edileceğiz? Tankerlerle su ne zaman sağlanacak? Şehrin hastalıklarla kırılması mı beklenecek? Bir şehir işte böyle küçük kalır. Büyük bir şehirde böyle bir durum olması ve ülkede duymayan tek kişinin kalması mümkün mü? Ana haber bültenlerinin manşet manşet geçmemesi olası mı? Son aylarda önce kendimi, sonra batıdan gelen birçok doktor arkadaşımı bu şehirde kalmaya ve bu şehre hizmet etmeye ikna etmeye çalıştım. Çünkü bu şehir, halkıyla birlikte bir şeyleri hak eden bir şehir. Ama şunu sormadan edemiyorum: Bu şehrin BÜYÜKLERİ bir şeyi hak ediyor mu? Bu şehirde insanlar neden kalsın? Önce bu sorunları düzeltin. Sonra gelip bizi tekrar ikna etmeye çalışın. Siz bu şehre hizmet etmezken, dışarıdan gelenler neden etsin? Bu şehir neden kalkınsın? Bu bir sitem değildir. Hâlâ birilerinin bizi duyacağına inançla yapılan bir çağrıdır. Burada güzel insanlar var, yardım bekleyen. Sesimizi duyan var mı? İlgili Haber: Iğdır’ın Su Sorununu Çözecek Yeni Bir Kaynağın Bulunduğu Açıklandı

Devamını Okumak İçin Tıklayınız